f i l m d i z i k i t a p

Paris'in Helena'yı Kaçırması Klasik Yunan Mitolojisi Şefik Can   inkılap Paris, Priamos ile Hekabe’nin oğlu. Annesi o doğmadan önce bir rüya görür, çocuk yerine alev saçan bir meşale dünyaya getirecek ve bu meşale Troia şehrini yakıp kül edecektir. Bu korkunç rüyadan sonra doğurduğu ilk erkek çocuğu yoketmesi için güvendiği bir uşağına teslim eder. Uşak çocuğu öldürmek yerine İda (Kazdağı) dağında bir derenin yamacına bırakır. Çocuk burada beş gün boyunca bir dişi ayı tarafından emzirilir. Sonra onu bir çoban bulur ve çocuğa Paris adını verir. Onu evlat edinir ve büyütür. Paris büyüyüp kuvvetli bir delikanlı olunca İda dağında çobanlığa başlar. Bir gün sürüsünü otlatırken, Baş Tanrı Zeus’un emri ile Hera, Athena ve Aphrodite arasında ki güzellik yarışmasına hakem olur ve Aphrodite’yi diğerlerinden daha güzel bularak onun gözüne girer.  Bunun üzerine Aphrodit, Paris’in görmediği Helena’yı onun gönlüne koyar. Helena’yı aramaya gider. Gemi ile karşı kıyıya Sparta

Sønner (2006) Sons IMDb Değişik ve hassas bir konuyu kendine özgü bakış açısıyla anlatan oldukça cesur ve başarılı bir film Sønner, Sons ya da Oğullar. Konu en basit söylenişiyle çocuk tacizi. Lars (Nils Jørgen Kaalstad), Oslo’nun yoksul bir semtinde ki halk yüzme havuzunda görevli yirmibeş yaşında bir genç. Günlerini esrar ve bira içerek geçiren sinirli ama amaçsız biri. Komşusu olan bir fahişe ile müşterilerinin arası bozulursa ona yardımcı oluyor. Mutsuzluğu da suratından okunabiliyor.   Bir gün havuzda orta yaşlı bir adam olan Hans’ ın genç çocuklarla yakınlaştığını görünce kendine bir amaç ediniyor. Adamın tesislere alınmaması için yönetimi uyarıyor. Onu ciddiye alan olmayınca, bunu kendi halletmeye karar veriyor. Hans ’ın peşine düşüyor. Özellikle adamın devamlı görüştüğü bir çocuk olan Tim (Mikkel Bratt Silset)’i takibe alıyor. Tim, ondört yaşında, ilgisiz bir anneye sahip yalnız ve sevgiye muhtaç bir çocuk. Lars , en yakın arakadaşı Jørgen (Edward Sch

Sen ve Ben Niccolo Ammaniti can yayınları İnsanlarla ilişki kurmayı, arkadaşlık etmeyi pek sevmeyen, hep yalnız kalmak isteyen on dört yaşında ki Lorenzo ’nun içten hikayesi kitabın konusu. Roma'lı varlıklı bir ailenin çocuğu. Ailesi, onun aşırı asosyalliğinin farkına varıyor. Gittikleri doktor, çocuğun narsistik bir rahatsızlığı olduğunu, başkalarına karşı empati duymadığını söylüyor. J.D. Salinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabındaki Holden Caulfield gibi bir anti kahraman o da. Herkesin gittiği yollarda yürümeyi sevmeyen bir çocuk. Lorenzo’nun okulunda kayak yapmak için bir gezi düzenlenir. O bu geziye katılmak üzere annesince kalkacak otobüse bırakıldığında oradan kaçarak oturdukları apartmanın bodrumuna saklanır. Dedik ya çocuk yalnızlığı seviyor. Yiyeceğini içeceğini depolar. Böylece bir hafta kafayı dinleyeceğini sanmaktadır. Oysa beklemediği bir misafiri olacaktır. Olivia, yirmiüç yaşındaki üvey ablası çıkagelir. Lorenzo’dan da garip, içki, uyuştu

  Parenthood (2010-2015) IMDb Parenthood , Amerika NBC televizyonunda yayınlanan bir komedi drama dizisidir. 1989 yılında yayınlanan Parenthood filminin dizi olarak uyarlanmasıyla ortaya çıkmıştır. Dizi, filmle aynı konuya sahip. Üç jenerasyona sahip geniş bir aile olan Braverman ailesinin ve arkadaşlarının hayat hikayelerini ve başlarında geçen olayları konu alıyor. Breverman ailesini biraz tanıtacak olursak ailenin büyük babası Craig bir piskopostur. Craig 'in eşi, yani ailenin büyük annesi Bonnie , hamarat bir kadındır ve ailesini bir arada tutmak için elinden geleni yapar. Bu ikilinin çocukları ise Adam , Sarah , Crosby ve Julia 'dır ve hepsi bir aile ve çocuk sahibidir. Filme göre çok daha güzel bir iş bence. Bütün karakterler çok canlı ve yaşıyorlar. Ben özellikle hayranı olduğum Miles Heizer'ı çok beğendim. Oyunculukları ile Lauren Graham ve Max Burkholder süperdi. Aslında tüm oyuncular iyiydi. Üç kuşağı bir arad

Du Er Ikke Alene (1978) You Are Not Alone IMDb Film 1970'lerde Danimarka’da geçiyor. Okul öğrencilerinin hayat hikayelerine odaklanır. Bir gün Ole isimli çocuk tuvalete pornografik fotoğraflar astığı için okuldan atılır. Diğer çocuklar onun atılmasına izin vermezler ve eski kafalı müdürlerine karşı birlik olurlar. Müdürleri en sonunda Ole 'nin kalmasına izin verir. Ama asıl hikâye Bo ve Kim arasındadır bu arada. Onlar çok samimidirler. Aralarındaki ilişki arkadaşlığın açıkça ötesinde ancak masum, doğal ve çok tatlı. Yavaş yavaş cinselliğe doğru giden bir ilişki. Danimarkalı film yönetmen Lasse Nielsen'in, La 'Os Være (1975) ile başlayan ve Måske Ku' Vi (1976) ile devam eden gençlik odaklı üçlemesi bu filmle tamamlandı. tt0080662

Splitting Up Together (2018) IMDb İlk sezon harikaydı. Güzel ve değişik bir aile dizisi. Farklı yaş ve cinsiyetten aile mensuplarının yaşamlarına komik bakışlar atıyor. 2016 yapımı Danimarka Bedre skilt end aldrig dizisinden uyarlamaymış. İkinci sezon olur umarım. tt6492236

United States of Tara (2009–2011) IMDb Genel ahlak anlayışını takmayan bir aile dizisi. Bana göre türünün zirve örneği. Orijinal hikâyesi Steven Spielberg’e ait olan dizinin sloganı one husband, two kids and multiple personalities . Bu çoklu kişilik evin annesi Tara Gregson (Toni Collette) dört farklı karakteri var ve hangisine ne zaman bürüneceği belli değil. Kocası Max Gregson (John Corbett) sakin bir kişilik ve evin denge unsuru. Evin küçük oğlu Marshall Gregson (Keir Gilchrist) gay ve bu durum ailesi tarafından destekleniyor. Marshall annesinden sonra dizinin en ilginç karakteri. Aslında sakin bir kişilik ama marjinal şeyleri bile sakince yapması çok hoş. Ablası Kate Gregson (Brie Larson) kardeşinin tersine asi bir kişilik. Çok komik, diyalogları ilginç, konusu oldukça özgün bir diziydi. Özellikle tüm oynadığı rollerde olduğu gibi Toni Collette çok başarılı bir çılgındı yine. Keir Gilchrist’de aynı şekilde yine cuk oturmuştu oynayacağı role. Her

Eyewitness (2016) IMDb Onbeş yaşında iki erkek çocuk gizlice ormanda buluştukları sırada ateşli ve kanlı bir saldırıya şahit olurlar. Canlarını son anda kurtarırlar. Bu olaydan sonra sessiz kalmaya verirler. Çünkü o gece kıvılcımlanan gay ilişkilerinin ortaya çıkmasından ve failin kendilerini bulmasından korkmaktadırlar. Ancak kısa süre sonra böylesine korkunç bir olaya şahit olmanın hayatlarındaki her şeyi değiştireceğini anlarlar. Çok güzel bir diziydi ama ne yazık tek sezon sürebildi. Dizi, Norveç draması Øyevitne ’den uyarlandı. tt5369352

Kar Tatili Emmanuel Carrère  Doğan Kitap Emmanuel Carrère'nin Kar Tatili olarak Türkçe'ye çevrilen romanı, küçük Nicholas'nın öyküsü. Babası yüzünden okulda asosyal biri. Onun her çocuk gibi büyümesine izin vermiyor.  Bütün arkadaşlıklar kantinde öğlen yenen yemeklerde ve sonrasında bahçede yapılan gezintilerde kurulurken Nicholas öğlen yemeklerini kardeşi ve annesiyle evde yer. Çünkü babasına göre kantin yemekleri sağlıksızdır ve çocuklar orada hep kavga ederler.  Bu nedenle her öğleden sonra okula gittiğinde okula yeni gelen bir öğrenci gibi hissetmektedir kendini. Endişeli, ürkek ve korkak ama içinde bastırılmış arzuları besleyecek kadar da cesur biri Nicholas. Sanki hep bir tehdit altında gibi yaşıyor.  Bu tehdidin gerçekleşeceğini biliyormuş gibi sanki. Çok etkileyici ve sade anlatımı olan bir roman. Özellikle Gönül Akgerman'ın çevirisi mükemmel ötesi. Çok kolayca okunuveriyor ve bitiveriyor gizem dolu kitap.  Kitap La classe de

The Childhood of a Leader (2015)  IMDb Gerçek bir lider Tanrı’ya dua etmez. O kimseden yardım dilemez. Çünkü kendini Tanrı sanır. Onun yerine koyar. İşte bizim küçük liderin hayatının anlatıldığı filmde, onun kilisede ki bir gösteriden çıkanlara taş atmasıyla başlıyor bu nedenle. Ve o olaydan sonra annesi onu yatırırken dua etmesini istediğinde, dua etmek istemediğinden, içimden edebilir miyim duayı , der annesine. Gerektiğinde yalan söyler, gerektiğinde özür diler ama isteklerinden asla vazgeçmez. Sadece kendi isteklerini fetişleştirebilmek siyasetin olmazsa olmazı denebilir mi? Belki de her başarının kim bilir? 1900’lü yıllarla beraber Avrupa’da faşizmin yükselişini soyutlaştıcı bir tasvirle anlatmaya çalışan bir film. Aslında dünyanın Birinci Dünya Savaşından çıkıp da savaşa doyamayıp ikincisine koştuğu daha hemen barıştan sonra ki yıldayız. Sadece faşizm değil dünyayı kana boğan Rusya’da da iktidara el koyacak Stalin bekliyor sırada.  1918 yılında, Fransa’