Paris'in Helena'yı Kaçırması - Klasik Yunan Mitolojisi ~ Şefik Can


Paris'in Helena'yı Kaçırması
Klasik Yunan Mitolojisi
Şefik Can 

inkılap

Paris, Priamos ile Hekabe’nin oğlu. Annesi o doğmadan önce bir rüya görür, çocuk yerine alev saçan bir meşale dünyaya getirecek ve bu meşale Troia şehrini yakıp kül edecektir. Bu korkunç rüyadan sonra doğurduğu ilk erkek çocuğu yoketmesi için güvendiği bir uşağına teslim eder. Uşak çocuğu öldürmek yerine İda (Kazdağı) dağında bir derenin yamacına bırakır. Çocuk burada beş gün boyunca bir dişi ayı tarafından emzirilir. Sonra onu bir çoban bulur ve çocuğa Paris adını verir. Onu evlat edinir ve büyütür. Paris büyüyüp kuvvetli bir delikanlı olunca İda dağında çobanlığa başlar. Bir gün sürüsünü otlatırken, Baş Tanrı Zeus’un emri ile Hera, Athena ve Aphrodite arasında ki güzellik yarışmasına hakem olur ve Aphrodite’yi diğerlerinden daha güzel bularak onun gözüne girer. 


Bunun üzerine Aphrodit, Paris’in görmediği Helena’yı onun gönlüne koyar. Helena’yı aramaya gider. Gemi ile karşı kıyıya Sparta şehrine gider. Bu şehir o zamanlar Menelaos tarafından idare ediliyordu. Abisi Agamemnon ise zenginliği ile meşhur Mykenai’nin ünlü kralıydı. Menelaos, Zeus ile Leda’nın kızı Helena ile evlenmişti. Paris, Sparta sarayının eşiğini bir misafir gibi aştığı zaman güzeller güzeli Helena ile karşılaştı. Helena, Anadolu’dan gelen bu güzel ve yiğit delikanlıyı gördüğü zaman hayran oldu. Paris, Helena’ya, gidelim hiç bir şeyden korkma Dünyada senin kocandan daha korkak bir kadın bile bulunamaz, dedi. Helena cevap verir, dediğin gibi olsun aşk tanrıçasının emrini yerine getireceğim ve seninle Troia’ya gideceğim. 


Menelaos karısının kaçırıldığını duyunca, bir misafir prens olarak sarayına kabul ettiği Paris’e çok kızdı. Güçlü kral Agamemnon da namus düşmanlarından intikam almak için bütün Yunanlıları Troia’ya karşı savaşa davet etti. Büyük bir donanma Agamemnon komutasında hazırlanır. Yola çıkacaklardır ama hiç rüzgar esmez. Kahin rüzgarların tanrılar tarafından hapsedilmesinin nedeninin Agamemnon’un tanrıça Artemis’in sevdiği bir geyiği ormanda vurup öldürmesi olduğunu söyler. Agamemnon’dan kendi öz kızı bakire İphigenia’yı kendisine kurban etmesini ister Artemis. Agamemnon vatan sevgisi uğruna çok sevdiği kızını kurban etmeyi kabul eder. Fakat tanrıça Artemis başı kesilmek üzere olan İphigenia’yı gözden kaybeder ve onu kaçırır. Yerine mihraba dişi bir geyik atar. Kılıç onun boynunu keser.


Şefik Can (d. 22 Haziran 1909, Erzurum - ö. 24 Ocak 2005 İstanbul Sertarîk Mesnevî-hân. Şefik Can, Türk mütefekkiri, mutasavvıf, araştırmacı yazar, emekli albay, şair, edebiyat öğretmenliği gibi çok yönlü kişiliği ile tanınır.Sertarîk Mesnevî-hân Şefik Can, Erzurum’un Tebricek köyünde 1910 yılında hayata gözlerini açtı. Babası, Erzurum’da müderrislik yapan Tevfîk Efendi; annesi ise Gülşen Hanım’dır. Şefik Can çok küçük yaşlarda Birinci Dünya savaşına ve Kurtuluş savaşına tanık olmuş, ayrıca savaşların getirmiş olduğu sıkıntı ve ıstıraplarla büyümüştür. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşını tüm dehşetiyle yakından yaşayan bir çocuk olan Şefik Can, boşalan tüfek fişeklerinin mukavva kutusundan, kendisine okul çantası yaparak 1916 yılında, Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde ilkokula başladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Night Flight (2014) - Ya-gan-bi-haeng

Brotherly (2008) - Kısa Film

Bouwdorp (2014) - Scrap Wood War