Super Dark Times (2017)


Super Dark Times (2017)

IMDb

Planlayarak ve isteyerek olmasa da işlenen bir cinayet, akan kan… Maktulün ne olduğu malûm da. Fail nezdinde ne etkisi olur kan akıtmanın ve adam öldürmenin. Elbette kişiden kişiye değişen birşey bu. Suçluluk duygusu ya da vicdan azabı; insana eziyet çektiren en güçlü duygular. Bu acıdan kaçmak için ne yapar insan? Ya da bu acıya katlanabilmek için. Suç işlemeye, bu defa hem de taammüden devam etmek bir çözüm olabilir mi? Bu işlenen ilk suçun normalleşmesine yol açabilir mi? Öte tarafa geçtikten sonra her şey mübahlaşır mı?


Bir de tersinden bakarsak eğer. Film okula camı kırıp giren yaralı, kanlar içinde vahşi bir hayvanın görüntüleriyle başlıyor. Yerde can çekişen hayvan, güvenlik görevlilerince kafası ezilerek etkisiz hale getiriliyor. Hem de kimseye göstermemeye çalışarak. Çünkü, öğüt örnek olmak gibi, ilkel eğitim sistemi artık çağdışı. Çağdaş eğitim sistemi, bir defa daha görevini ifa ederek, vahşi olanı toplumsallaştırıyor böylece. Etkileyici açılış filmin devamını özetliyor.


Zack (Owen Campbell) ve Josh (Charlie Tahan) sıradan iki ergen arkadaş. Aralarında o yaşlarda ki erkek çocukların cinsellikle ilgili bilinen komik diyaloglarıyla devam ediyor film. Sıradan bir sokak gezisinde tesadüfen karşılaşıp beraber takılmaya başladıkları Daryl (Max Talisman) ve Charlie (Sawyer Barth) ile işlerin rengi değişmeye başlayacaktır. Daryl aşırı meraklı ve biraz davranışlarını kontrol edemeyen bir tip. Josh ise deniz piyadesi abisinin etkisinde, içten içe kaynayan ama bunu dışa yansıtmakta zorlanan ya da kendini kontrol altına almaya çalışan sorunlu biri gibi görünüyor.


Bir okul çıkışı Josh’un evinde takılırlar. Abisinin odasından etkilenen arkadaşlarına biraz da onlara hava atmak için onun kılıcını gösterir Josh. Kılıçla süt kutularını parçalamak için dışarı çıkarlar. Bu arada Daryl, Josh’un abisinin otunu çalmış içmektedir. Josh sinirlenir ve aralarında ki itişme kakışma sonucunda elinde kılıç olan Daryl ölümcül yaralanarak koşmaya başlar ve ormanda bir çukura yapraklar arasına yığılır kalır. Bu sahne bana, ne alâka ama efsane Once Upon a Time in America (1984) filminde, Robert De Niro’nun hapisaneye giriş sahnesini hatırlattı. Hapishanenin duvarında yazan; Kılıç tutanların hepsi kılıçla helâk olacaklardır (Matta 36:52). Masum bir kaza suç sarmalına dönüşebilir mi? İşte, bundan sonra filmin adına uygun, felaket karanlık zamanlar başlar…


Filmde, fotoğraf tadında ki doğa manzaralarında ışık kamerayı öpmüş. O mekânları görmek bile bu kadar tad vermeyebilir. Göl, orman, yapraklar… Yönetmen bu ilk uzun filminden önce işin görüntü kısmında çalışmış. Bu güzel sahnelerden anlaşıldığı kadarıyla kendi filmine torpil geçmiş. Ergenlerin ilgi alanı cinsellikle ilgili fallik semboller filmin orasına burasına göze sokmadan ustalıkla yerleştirilmiş. Kılıç, baca, uhu şişesinin patlaması, noel süsü ışık vb. Ellerle ilgili metaforlar da öyle. Kamera çoğu zaman oyuncuların ellerine ve el hareketlerine odaklanıyor. O an ki duygularını el hareketleriyle anlatmak ister gibi. Diyaloglar da çokça ellerle ilgili. Zack’ın elini isteyerek yaralaması, hatta diğer elini de yaralamak istemesi… İnsanın eli; yemek yediği, temizlendiği, kendini tatmin ettiği ve suç işlediği. Bizden bağımsız hareket eden bir organ gibi adeta. Onlara hakim olamadığımız ya da.


Düşsel ya da fantastik olarak nitelenebilecek sahneler de çok başarılı. Özellikle Zack’ın, cesedi sakladıkları ormanlık alana döndüğü sahne. Daryl’ın cesedinin üstünü kapladıkları yapraklar aralandığında, altından Zack’ın hoşlandığı kız olan Allison’un (Elizabeth Cappuccino) çıplak bedeni çıkar ve sevişmeye başlarlar. Seviştikleri çukurun başında öldüren kılıç, toprağa saplı durmaktadır. Normalde Zack, Allison’la böyle rahatça yakınlaşamamaktadır. Bu sahne, ölüm ve cinsellikle ilgili suçluluk duygularına karmaşık ve anlamlı gönderme olmuş.


Kısacası başarılı bir Amerikan bağımsız filmi. Owen Campbell izlediğim diğer filmi olan As You Are (2016)’da olduğu gibi çok başarılı. Işıl ışıl, güler gibi ama umutsuzca da bakan gözleri çok anlamlı. Oynadığı yarı karanlık ve belirsiz karakterlere tam oturuyor. Diğer tüm oyuncular da başarılı. Senaryo güzel. Film Rotterdam Film Festivali Parlak Gelecek bölümünde prömiyer yapmış. Yönetmen Kevin Phillips elinden gelecekte böyle güzel filmler bekleyebiliriz demek bu.


tt5112578

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Night Flight (2014) - Ya-gan-bi-haeng

Brotherly (2008) - Kısa Film

Stikk (2007) - Sting - Kısa Film