Andrew Brawley’nin Sıradışı Hikayesi - Shaun David Hutchinson - Kitap


Andrew Brawley’nin Sıradışı Hikayesi 
Shaun David Hutchinson 
The Five Stages of Andrew Brawley 

Yabancı yayınları


Eğer bir ilişkin varsa ve en iyi yanı öpüşmek değilse, koşarak uzaklaş. 

Onyedi yaşında ki Andrew Brawley bir kazada tüm ailesini kaybeder. Üstelik bu olayla ilgili kendini suçlamaktadır. Ailesinin geri kalanı gibi o gece ölmüş olmalıyı diler. Onları son gördüğü yer olan hastaneyi kendi hapishanesi yapar. Hastane koridorları onun dünyası artık. Burda çalışan elemanlardan ve hastalardan kendine yeni bir aile kurar. Kafeteryada çalışır, kimsenin kullanmadığı malzeme dolaplarında uyur. Suçluluk duygusu onun görünmez olma isteğini doğurur. Sadece yarattığı süper çizgi roman kahramanı Hasta F.'nin dünyasında teselli bulur.

Sonra, vücudunun yarısı, nefret dolu sınıf arkadaşları tarafından yakıldığı söylenen bir çocuk gelir acil servise. Yanan çocuk Rusty çok acı çeker ve iki acılı çocuk arasında çok özel bir bağ da kuruluverir. Bu minval üzre acı tatlı olaylarla ve akıcı anlatımla devam eder kitap. Acıdan umut ve hastane dışında geçmişlerinden uzak yepyeni sevgi dolu bir gelecek yaratma isteği… Ancak Drew hayatın asla bu kadar kolay olmadığını biliyor, kurtuluş için önce ölümle yüzleşmesi ve yaptıklarının bedelini ödemesi gerektiğini düşünür.

Kitapta sadece Andrew ve Rusty yok. Daha birçok ilginç karakteri tanıyoruz. Pediatri bölümünden ölümle mücadele eden çocuklar, Azrail, Peder Mike, hemşireler, kafeterya çalışanları hepsi de yazarın akıcı kalemiyle ete kemiğe bürünüyor. Fakat kitabın en sıra dışı bir yanı da ara ara çizgi romana sarması. Böylece Drew’in çizimleriyle Hasta F.’yi de tanırız. Son çizgi roman kısmına bayıldım… Kitap bittikten sonra Andrew ve Rusty’nin neler yaptığını bize anlatıyor… Türe meraklı olanların kaçırmaması gereken bir kitap.


Kitaptan küçük tutamlarda tadımlık bölümler…

“İnsanlar Eiffel Kulesinin tepesinde yaşadıkları en müthiş orgazmdan bahsetmezler. Filmlerde birbirinden uzakta yaşayan âşıklar kalabalık bir havaalanında koşarak kavuştuklarında bagaj taşıma bandının üzerinde birbirlerini becermezler. Öpüşmek herşeye bedeldir Drew. Seks biyolojiktir. Öpüşmek ise bir sanattır.”
***
Azrail ağlayabiliyorsa herkesin bir kurtuluş şansı olabilir.
***
“Peki kahraman olmak için ne gerekir” diye sordum. 
“Sevgi.”
***
Yetişkinlerin de en az bizim kadar zor durumda olduklarını fark ettim. Hiç kimse gerçekten büyümüyordu. Hiç kimse hayatın bütün sırlarını çözemiyordu. Sadece yaşlanıp daha usta yalancılara dönüşüyorlardı.
***
Aşk sadece el ele tutuşmaktan ve danslara gitmekten ibaret değildir. Belki de çoktan ölmüş olmaları gerekirken, iki kişinin verdiği yaşam mücadelesidir. Belki de içlerinden biri ölünce diğeri daha rahat edecektir.
***
Önce ona eziyet etmişlerdi. Yıllarca. Aslında Rusty çok uzun zamandır yanıyordu; onu ateşe vermelerinden çok daha önce.
***
“Kimse Tanrı’nın ne düşündüğünü bilemez” dedi Peder Mike. “Ne yaptığını bildiğine inanmak zorundayız.”
“Saçmalık” dedim.
“Ben Tanrı’yı alışılmadık derecede zeki bir bilim adamı olarak düşünmeyi tercih ediyorum” dedi.
Trevor, “Stephen Hawking gibi mi?” diye sordu.
“Evet” dedi Peder Mike. “O bilim adamlarının söylediklerinin çok azını anlayabiliyorum ve zeki bir adam olduğumu düşünmek istiyorum.”



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Night Flight (2014) - Ya-gan-bi-haeng

Brotherly (2008) - Kısa Film

Bouwdorp (2014) - Scrap Wood War