Pregi (2004) - The Welts



Pregi (2004)
The Welts - Kamçı İzi


İnsan kaderinden ibarettir

İnsanın alın yazısı diye bir şey varsa -ben olduğuna inanıyorum- olsa olsa bu genlerimiz ve bununla çocukluğumuzda yaşadıklarımızın toplamıdır. Hatta ana karnında geçirdiği zaman bile buna dahil. Bütün hayatını çiziveriyor ya çalakalem ya da özenle. Artık sizin kaderinize ne düşmüşse. Çocukken bize yapılan kötülüklere karşı güçsüzlüğümüzle çaresiziz. Verilen sevgiyi de memnuniyetle karşılıyoruz yine çaresizce. Ama ne verilmişse bize, büyüyüp güçlenip adam olunca onu veriyoruz diğer insanlara yine çaresizce. 


Filmin kahramanı Wojtek Winkler oniki yaşında bir çocuk onun kaderi annesinin ölümüyle çizilmiş. Babasıyla yalnız kalmışlar. Babası kendi haline bırakmaz oğlunu. Artık iyiliğini düşündüğünden mi çaresizlikten ne yapacağını bilemediğinden mi? Korkaklık bazen insanların kendi hallerinde kalmaması gerektiğini düşündürtür insanlara. O nedenle büyük ideallere inanmak ister insanlar. Dinin yanlış yorumları veya büyük ideolojiler gibi. Oysa insanı kendi haline bırakmayan bu kontrol manyağı sistemler insanı korumak adına onun benliğini yok edip posasını çıkartır.


Wojtek’in başına gelenler de bunlar. Bedenimizde, ruhumuzda ve zihnimizde kamçı izleri olmadan büyüyemediğimizde biz biz alamıyoruz. Evde babası, okulda öğretmen ve arkadaşları, kilisede papaz efendi baskılarlar, kısaca sistem onu istemez. Onun özgün kişiliğini alıp yoğururlar ve kendilerine benzetirler. Çocuk yaşadıklarına dayanamayıp baba evinden kaçar. Ama kaderinden kaçamaz. Filmin ikinci yarısında artık Wojtek’in otuz yaşındaki halini izliyoruz. Artık o da babası gibi dişini kanatarak fırçalar.


Yetişkinkiliğinde güzel Tanja'nın ilgisini çeker ve bu kadın onu anlayan tek kişi olur. Ama çocukluğunun korkuları ve çektiği acı zalimliğinin tohumu olmuş ve saflığını yitirmiştir. Çocukluğunda yaşaması gereken anne şefkatini Tanja’da arar sanki. Kadın onu “sert delikanlıyı oynayan bir çocuk” olarak niteler. “Sonunda ona benzeyesin diye kaçmadın babandan” der. O ise “ben hâlâ kaçıyorum” diye cevap verir. Şiddetle öyle iç içe geçmiş ki insanlık ordan koparıp aldığınızda geriye pek bir şey kalmıyor sanki. 


Kamera müthiş derecede büyülü kimi sahnelerde. Özellikle sonlara doğru sevişme sahnesinde kameranın açıları kusursuzdu. Tabi oyuncularda oynamış ya da sevişmiş mi demeli. Kadın erkeği sevişmede nasıl huzura yani tekrar cenin haline kavuşturur ve onu tekrar doğurur adeta onu izlettiyor bu oyunculuk ve çekimler. 


Pregi yani kamçı izi bir Polonya filmi. İdeolojik aşırılıkların toplumsal ve en önemlisi bireysel yaralarının en derin açıldığı topraklardan Doğu Avrupa ve Rusya. Bu nedenle az işle olsa bile en güzelini edebiyatta ve sinemada onlar anlatıyor. Bu filmle de bu işi başarmış yönetmen Magdalena Piekorz. Müthiş etkileyici iç kanatıcı bir film ve bazı sahnelerde ağlattı beni.




tt0426173

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Night Flight (2014) - Ya-gan-bi-haeng

Brotherly (2008) - Kısa Film

Stikk (2007) - Sting - Kısa Film