Bir Maskenin İtirafları ~ Yukio Mişima


Bir Maskenin İtirafları 

Yukio Mişima

Yaşama doymayan varlıklarda ölüm düşkünlüğü sık görülen bir şeydir
Marguerite Yourcenar



Bahar güneşinin altına attım kendimi. Lisede olduğu gibi kuytu bir köşe bulup, Yukio Mişima’nın Bir Maskenin İtirafları kitabına daldım. Kitabın arka kapağında; bu uçurum yazar, kült metin ve eşcinsellik ifadelerini görünce hemen almıştım. Şöyle yazıyordu arka kapakta. 

Mişima, bir ergenin kendi bedeni üzerinden giriştiği yaşam ve ölümle hesaplaşma sürecini, insan zihninin en uçlardaki serüvenlerinden birine dönüştürüyor. Ölüm, kan ve intihar saplantısı, modern yaşamın reddi, eşcinsellik gibi temalar üzerinde yoğunlaşıyor, her satırıyla ürpertici bir yolculuğa çıkarıyor…


“Genroku” çağının ahşap oymalarındaki sevdalı çiftlerin yüz çizgilerinde kadınla erkeğin ayırt edilmesini güçleştirecek ölçüde şaşırtıcı benzerlik vardır. Güzellik idealini gösteren Yunan heykelinde de aynı şekilde iki cins arasında kuvvetli bir benzerlik görülür. Aşkın sırlarından biri değil midir bu? Aşkın mahremiyetinde, kadın da erkek de diğerinin görüntüsüne dönüşme özleminin ulaşılması güç arzusunu duymuyorlar mı? Bu isteğin, iki sevdalının birbirinin karşıtı durumlara düşmesi gibi trajik bir sonucu olmuyor mu? Kısaca, karşılıklı aşkları, karşılıklı kimlikleri kusursuzlaşamayınca farklı noktalarını -erkeğin erkekliğini, kadının ise kadınlığını- vurgulamak yerine karşısındakini fethetmenin son derece karmaşık ruhsal sürecini denemezler mi? Aslında farklı bir benzerliğe varabiliyorlarsa bu sadece bir rüyanın geçici anıdır. Çünkü kızın cesurlaşıp delikanlının ürkekleştiği ölçüde her ikisi sınırlanmayı aşıncaya dek karşıt yönlerde birbirlerinin yanından geçip giderler.

Kitaptan bir paragraftı bu da. Sanırım fazla söze gerek yok… Yazar eşcinsel. Ölüm, kan ve intiharla kafayı bozmuş bir herif üstelik. Tam benlik. Ve harbi kült bir roman. Gerçekten uçurum bir yazar. Uçurdu beni de hem aşağı hem yukarı.

Her alanda, en uç ve başarılı insanların eşcinsel olduklarını öğrendiğimde öyle gururlanıyorum ki. Yaşama sevincim tavan yapıyor. Keşke çocukken bunları anlayabilse insan ve onca suçluluk duygusunu yaşamasa. Eğitim sistemi ne işe mi yarar?

Yukio Mişima (1925-1970), bir samuray ailesine mensuptur. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’ni bitirmiştir. İlk romanı Bir Maskenin İtirafları 1949 yılında yayınlanır. Daha sonra 40 roman, 20 kitapta toplanan 74 hikaye, 18 kitapta toplanmış 33 oyun, bir seyahat kitabı, sayısız makale ve şiir, yönetip oynadığı sayısı halen belirsiz farklı uzunlukta filmler ve 3 kez nobel edebiyat ödülü adaylığı. Hemen bütün eserleri dünya dillerine çevrilmiştir. Tiyatro eserleri önemli kültür kentlerinde sahnelenmiştir. Senfoni orkestrası yönetmiş üstüne üstlük kendi özel ordusunu da kurmuştur. Japonya'nın Leonardo Da Vinci'si olarak anılır.

Yaşamı gibi ölümü de aşırı olmuştur. 17. yüzyıldan kalma, ünlü bir ustanın elinden çıkma bir kılıcı hediye etmek amacıyla Ichigaya garnizonunun generalinden bir randevu alır. Dört kalkan üyesiyle (kendi ordusu) birlikte gider randevuya. Odasına girdikten sonra General’i rehin alır. Mishima garnizondaki tüm askerlerin toplanmasını ister. Balkondan aşağıda toplanan sekiz yüz kadar askere ordunun yönetimi devralması, Japonya’nın ruhunu, İmparator’un saygınlığını geri kazanması konusunda kısacık bir konuşma yapar. Ardından içeri girer ve daha 45 yaşındayken seppuku ritüelini gerçekleştirir. Yani dizlerinin üstüne çöküp kısa kılıcıyla karnını yarar. Ölmez ama ritüel gereği yaveri kafasını uçurur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kus me zachtjes (2012) - Kiss me Softly - Kısa Film

Du Er Ikke Alene (1978) - You Are Not Alone

Sorry We Missed You (2019) - Üzgünüz, Size Ulaşamadık