Sevmek Sanatı ~ Erich Fromm

 

Sevme Sanatı
Erich Fromm

Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.
Oysa anlayan biri,
hem sever hem fark eder hem de görür...
Bir şeyde ne kadar bilgi varsa,
o kadar büyük sevgi vardır...
Bütün meyvelerin çileklerle aynı zamanda
olgunlaştığını zanneden biri,
üzümleri hiç tanımıyor demektir.

~ Paracelsus...

[…] bebekte “Ben”lik çok az gelişmiştir […] kendisini anneyle bir sayar. Annesi yanında olduğu sürece yalnızlık duymaz. Bebekteki yalnızlık duygusu, annesinin fiziksel varlığı, göğüsleri, teniyle giderilir. Çocukta yalnızlık duygusu ve kişilik geliştikçe annenin fiziksel varlığı yetersiz gelmeye başlar; işte o zaman yalnızlığı başka yollarla giderme isteği belirir, artar, güçlenir.

Aynı biçimde insan soyu da bebekliğinde kendini doğayla bir saymıştır. Toprak, hayvanlar, bitkiler onun dünyasıdır daha. İnsan kendini hayvanlarla bir tutar. Maske takması, totem hayvanlara ya da hayvan tanrılara tapması bu yüzdendir. Oysa bu ilkel bağlardan koptukça insan, kendini doğadan ayrı görmeye başlar. İçinde yalnızlıktan kaçıp kurtulmanın yeni yollarını arama isteği belirir, büyür.

Yalnızlıktan kurtulmanın yollarından biri çeşitli dinsel törenlerdir. […] Törenler toplu olarak yapıldığından çözüm yoluna kitle içinde kendini yitirip onunla bir olma duygusu da eklenir. Bu dinsel çözüm yoluyla sıkı sıkıya ilgili, çoğu zaman onunla birlikte giden başka bir yol da cinsel birleşmedir. Cinsel doygunluk, kendinden geçmeye ya da bazı ilaçların yarattığı baygınlığa benzer bir durum yaratır. İlkel toplumlardaki törenlerin çoğu birlikte yapılan bu cinsel birleşme törenleridir. […] bu dinsel törenlerden sonra kişi yalnızlığını pek fazla duymadan bir süre yaşayabiliyor.

[…] Eskiden ve bugün en çok başvurulan çözüm yolundaysa bunlara taban tabana zıt özellikler görüyoruz. Bu, topluma karışmak, onun gelenekleriyle, yaptıklarıyla ve inançlarıyla bağdaşmaktır. […] Gene de biraz bireysel ayrılık isteği vardır herkeste. Bu istek ufak tefek ayrılıklara yol açar. El çantası ya da kazağa takılan baş harfler… […] Cumhuriyetçi Partiye değil de Demokrat Partiye bağlı olmak…

[…] Ayrılıkların ortadan kaldırılması yolunda gittikçe güçlenen eğilim, sanayi bakımından ileri toplumlarda gelişmekte olan eşitlik kavramı ve yaşantısıyla çok ilgilidir. […] Çağımız kapitalist toplumunda eşitlik bambaşka bir anlam kazanmıştır. Eşitlik dendiği zaman otomatların, bireyselliklerini yitirmiş kişilerin eşitliği anlaşılır. Günümüzde eşitlik bir olmaktan çok aynı olmak anlamına gelmektedir.

[…] Bireyselliği ortadan kaldıran bu eşitlik fikri […] yayılmaktadır; çünkü sürçmeden, takılmadan, kitle olarak çalışacak, birbirinin aynı atom-insanlar aranmaktadır.




Erich Fromm (D. 1900, Frankfurt, Almanya Ö.18 Mart 1980, Muralto, İsviçre) Yahudi kökenli Almanya doğumlu Amerikalı ünlü bir psikanalist, sosyolog ve filozoftur. Ruh bilimine Marksist-sosyalist ve insancıl yaklaşımın en önemli temsilcilerindendir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kus me zachtjes (2012) - Kiss me Softly - Kısa Film

Du Er Ikke Alene (1978) - You Are Not Alone

Sorry We Missed You (2019) - Üzgünüz, Size Ulaşamadık